Birkaç gündür sabah programlarında eşlerini aldatan, döven sonra kadın onu terk edince pişman olup af dileyen çiftlerin olduğu birkaç farklı programa denk geldim. Hem kişisel hem de mesleki merakla sonuca baktım ne olacak diye….
Hikayelerin ayrıntılarını biraz dinleyince çift terapi seanslarında rastladığım bazı gerçekleri gördüm:
- İnsanlar ilişkilere özen göstermiyor.
- Kendi psikolojik problemlerini ilişkilere yansıyorlar.
- İlişkideki sorunlar zamanla artıyor. Evliliğin başında bu sorunlar halledilmezse sonradan halledilmesi çok zor oluyor.
- Herkesin farklı bir dayanma ve tolerans gücü var. Bununla birlikte bu dayanma gücü aşıldığında geri dönüş olmuyor.
- Kadın, başlarda gücü olmadığı için, kendini savunamadığı için susabiliyor veya sineye çekiyor. Ancak zamanla güçleniyor ve susmamaya başlıyor.
- Kadınlar gücü bazen kendi paralarını kazanmaktan, kendi geçimini sağlamaktan bazen çocuklarının büyümesinden ve onların verdiği güvenden, bazen de kendi anne-baba-abi vb gibi köken aileden alıyor.
- İnsanlar değişiyor; 20 yaşlarda kabul ettiği, sineye çektiği şeyleri yaş aldıkça, olgunlaştıkça artık kabul etmiyor. Sesi çıkmaya ve itiraz etmeye başlıyor. Bu doğal bir süreç. Bazıları daha kısa zamanda bazıları daha uzun bir zamanda bu noktaya geliyor.
- Kadının kendi geçimini sağlaması önemli. Ne iş olursa olsun, insanların evine gündeliğe bile gidiyor olsun, kendi parasını kazanması önemli. Buna kendi birikimi veya ailesinin maddi gücünü de ekleyebiliriz.
- Kişi aynı hatayı ikiden fazla yapıyorsa dikkatli olmak lazım. Şartlar değişmezse bunun 3, 4, 5 olma ihtimali yüksektir.
Meral ÖZTÜRK GÜNEL
Birey, Aile ve Çift Terapisti